MİMARLIĞIN ÖYKÜSÜ ORANTI & ÖLÇEK
Orantı
Etrafımıza baktığımızda zihnimiz çevremizdeki nesnelerde hep
matematiksel ve geometrik oranları arar.Eski uygarlıklar da doğanın soyut
evrensel yasalardan oluştuğuna inandıkları için insan bedeninde bu matematiksel
ve geometrik oranları arıyordu.
Örneğin yunan mimarisi ve tasarımıyla ve bir bütün olarak
klasik mimarlıkla en çok ilişkilendirilen orantı sistemi,altın kesit ya da
altın oran olarak adlandırdığımız orantı sistemi çokça kullanılmıştır.
Vitrivius bu geometrik oranları betimlemiştir; bu
betimlemelerin hepsi kareyle başlamıştır.Kareden Altın Kesit Dikdörtgeni elde
edilir.Dikdörtgenin oranları 3.236’ya 2 ya da 1.618’e 1 ya da 1+√5’e 2’dir.
Altın Kesit dikdörtgeninde eğriyle sonuçlanan bir türetim
daha var.Bu çizilen dikdörtgenin ucundan kare çizilmesi ve dikdörtgende kalan
boşluğa tekrar kare çizilmesiyle oluşur.İç içe dikdörtgenlerin köşesi
birleştirildiğinde ise logaritmik bir spiral/volüt elde edilir.
Leonardo Fibonacci’nin betimlediği sayı dizisine dayalı
sistem altın orana uygunluk gösterir.Sayı dizisi ne kadar büyürse son iki
sayının toplamı altın orana da aynı düzeyde yaklaşır.
Le Corbusier dönemin mimarları arasında duvarlar ve
strüktürel taşıyıcıların yerleştirilme düzeninde, kapı ve pencerelerin
boyutlarının belirlenmesinde orantı sistemlerinden en çok yararlanan mimardır.
Ölçek
Mimarlık görsel sanatların en kapsamlısıdır.Kullanıcı
tarafından karşılaşılan güçlüklerden biri yapıtın boyutunun
belirlenmesidir.Yapıtın boyutunu belirlerken aldığımız ölçüt ise kendi
boyutumuzdur.
Ortalama insan boyutuna göre bir yapının büyüklüğüne o
yapınınölçeği denir.Eski yapılar insana göre boyutlar hakkında daha çok ipucu
sunarlar özellikle 1920 tarihine,çevresindeki yapılarla birlikte bakıldığında
insana göre boyutları hakkında pek çok ipucu görebiliyorken,modern kent
görünümünde ölçek giderek önemini kaybetmiş,belirsizleşmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder